4 Ekim 2013 Cuma

Bugün Hayvanlari Koruma Gunu

Merhabaaa,
Ben size yazmayalı mevsim değişti, sizi çok beklettiğim için değil, tamamen Ankara'nın karasallığına sağlık:) neler yaptığıma bakacak olursak, Tarkan konserine gittim. İstanbul'a gidip 2 tane çok sevdiğim arkadaşımı gördüm ve bir toplantıyı aradan çıkardım. Şimdi de uzun süredir aklımda olan bir konuyla önemli mi önemli bir post hazırlıyorum sizlere.

Bildiğiniz gibi bugün ''Hayvanlari Koruma Günü''. Onları evimize alamasak da sokakta bile onlar için yapabileceğimiz çok şey var. Yazın bir kap su koysanız kapınızın önüne, yemediğiniz yemekleri, kemikleri çöpe atmasanız da yine kapınızın önüne koysanız onlardan mutlusu olmaz. Hayatınızda hiç kimsenin size bakmadığı kadar minnet dolu bakışlar olur ödülünüz. Bugüne kadar yapmadıysanız, bugün mutlu olmak için bir bahane vereyim sizlere. Migros ta kedi köpek mamalarında %50 indirim var, her sabah karşılaşıp korktuğunuz kedi/köpek için alın o mamadan, koyun ve ertesi gün size olan davranışı, bakışı nasıl değişiyor, sizin ona olan korkunuz nasıl azalıyor bunu hissedin.
Hayvanlar bize muhtaç, yaşamak, su içmek, oynamak için. Onlardan korkmamayı, hatta onların en yakın dostlarımız olduğunu, canlarını acıtmamayı ve onları sevmek gerektiğini öğretmeliyiz çocuklarımıza. Çünkü çocuklar en sevecen canlılar olabildikleri gibi, çok zalim de olabiliyorlar. Çevremde hep hayvanlardan korkan, onları gereksiz bulan, hatta etraflarındaki varlıklarından çok rahatsız olan insanlar var, oysa ben böcekten köpeğe kadar tüm canlıları sevmemle övünürüm. Bunda çocukken Cemre'yle, bahçede doğayla içiçe geçirdiğimiz yazların çok büyük etkisi var tabii. Böcekleri bile yatağa yatırıp üstlerine örtü örtüp onlarla oynadığımız günlerdi çocukluğumuz. Aldığımız sütlerle sürekli beslemek için yavru kedi, köpek kovalar dururduk Hal böyle olunca insan kuştan, kediden, köpekten nasıl korkulur anlayamıyor:)

Sokaklarda bakıma muhtaç, sahipsiz onbinlerce kedi, köpek varken gidip pet shop tan sadece cins diye hayvan alıp, sonra da 'ben çok hayvanseverim, evde kedi/köpek bakıyorum' diye nutuk atılması bana hiç samimi gelmiyor.Benim evde köpeğim ya da kedim yok maalesef, ama fabrikada var. Evimde olsa bu kadar sevmezdim belki Toby'i. Toby'miz geçen aylarda bize bir sürpriz yaptı ve fabrikamızda aniden beliren çok süslü dişi köpeği hamile bıraktı, bu mutlu habeden sonra 11 yavruyla kara kara düşünen bir Asena kaldı haliyle.
Yavrular doğdu ve burada bakımları çok zor olduğu için , benden başka da kimse ilgilenmediği için, annelerini emip azcık büyüdükten sonra sahiplendirme kararı aldım. Bu hikayemizin devamı sahiplendirme postunda:)

İşte bunlar da bebeklerimiz ve yeni anne olmuş kızımız:)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder